9 Kasım 2015 Pazartesi
Bir Tel Tokayla
İki dağ düşün
Farklı yerlerinden akan ırmağın
Bir yerde ansızın buluşması gibi
Buluşmuştuk ansızın aynı muhitte.
İlkin tiyatro gösterisi vardı sahnede
Benim bilmediğim ve bu nedenden sevmediğim
Omuz omuz'a geçen mücadele
sonucu bir ömür seveceğim..
Doğaçlama başladı olmasını istediklerimiz sanki.
Olmaması gerekenler daha fazla tabi..
Bana ait olmayan gözyaşların
eritmeye başladı bedenimi,
Derdimi unutup ağlamıştım senin yerine
Sadece sen gülersen olabilirdi mutluluk
Ve koleksiyon vardı tel tokalardan
Lise kravatının asil göreviydi onları taşımak.
Köşe başı tek kişilik durakta oturdu çift kişi
Bir tane daha alma niyetiyle uzattı elini
Küçük bir şeyle,umduğundan
fazlasını buldu avucunun içinde..
Bir tel tokayla birlikte..
Şimdi Uğur'lar Paşasını
Bu gece işte
Bu gece kara gecem.
Seni en çok bu gece özleyeceğim.
Ve artarak devam edecek bu özlem.
Silebilme yetkisini kullandığın bu gece
Mutluluk yetimi kaybettiģim gece.
Bu gece söndü işte yıldızlar
Yıkıldı gökyüzü kararlarımın üstüne
Üç metre kare boşluğumun
kapandı kırk milim penceresi
Yağmur damlalarının ayak izleri içimde
kalıyor cıkardığı seslerle birlikte
Mutlu edemediğimin
şimdi mutluluk tablosunu izliyorum
Aynı şarkı çalıyor otuz küsür kez
Git diyor önceleyin
Sonra me takısını ekliyor uzatarak
Daha hazır değilim diyor Halil Sezai
sanki sessizliğimi anlayarak
Ben geri gidiyorum zamanın gerisine
Senli günleri izletiyorum gözlerime
Suratımda çıkan yaraları kurcalıyorum
hıncımı cıkartmak umuduyla
Hınca hınc daha bi doluyorum
İçimdeki bu kuruntuyla.
Sessizliğin en dibini görüyorum
Suskunluğumun bela olduğu
bize,bir kat daha örüyorum
Yine konuşamıyorum
Yine kızma,suskunum
Dert etme olması gerekenleri
Yapımını beceremediğim bir aşk yapıtsın
Tüm uğraşlar mutlu olman için yaşasın
Şimdi uğur'lar Paşasını..
6 Kasım 2015 Cuma
Renkli Çoraba Kısa Paça
Bokundan geçilmiyor yürüdüğüm kaldırımlar
İnan pantolonuma değmesin diye git gide kısaltıyorum her geçen gün..
Sadece o da değil,
Hayallerimi kısaltıyorum
Tebessümlerim eksiliyor suretimden,
En çokta tarayamadığın saçlarımı kısaltıyorum zamanla.
Uçlarında çok can taşıyor kırıklarla dolu.
Köklerindeki tel tel dökülen dökülen isyana karşı koyamayan bir başım var,aklar üşüşüyor sanırım ben zaten ilk önce gözümden yaş'landım.
Ulaştıda gözyaşımın acı renkleri parmak uçlarıma,çoktandır
Ben boyumun ölçüsünü okkalı aldım.
Bak belli olmasın diye renklendirdim çoraplarımı,pisliklerde bulaşmıyor artık paçalarıma..
Hem dikkat çekiyor biliyor musun?
Dostlarım yaş'ıma bakıyor
Döktüğüm gözyaşlarını da düşmanlar paçalarımda arıyor..
5 Kasım 2015 Perşembe
Affetmemekte Sevdaya Dahil
Bana bir kalem verin,
Bir kadına şiir portresi karalayacağım
Nakş edeceğim onu mısralara, Israrlarıma karşı koyamayacak hiçbir kelam.
Lakin sevildiğine inanmayan bir kadın hiç yazmadım,
Varsa bana bir inançsız sevgi verin.
Ve uzaklasin bu bombalı bir intihar, Sessiz olun aşkından ölenler olabilir.
Belki de ölüm sessizcedir,
En dipsizi de ölümün belki de benimledir.
Bana bir kalem vermeyin,
Yoksa bir kadını karalayacağım şiir portlerinden,
Aksedecek acılar,
Sırayla önümden geçenler canlanacak.
Asrına karşı koyacak yüzsüz yılların, Yılanların yüzünü de soyacak kalemimden çıkan aslanlarım.
Asılanlar olacak,
gömdükçe dirilen hain,
Hani çok sevip hiç sevmemiş gibi gidenler var.
Yani var olup, olmayan bir mutlu dünya düşün..
Aslında ne yaptığını bilmeyen şaşkında,
Sevdiği kadını öldürmüş
eli kansız tek katil.
Hadi hiç ummadığim
bir anda sende git,
Eninde değil sonunda ebenin nikahını gör bari.
Cenini ölmemiş bir aşkı affetmemekte sevdaya dahil..
4 Kasım 2015 Çarşamba
Yeniden Sevebilirim
Olursa eğer bir gün olmayacaklar
Yeniden sevebilir miyim?
Yine öylesine biri
Ölesiye bana bir şeyler anlatırsa
Kırk yıl kölesi olmamı istemeden,
Bana birşeyler öğretirse
Yeniden sevebilirim..
Yeniden önceki yaşlarım olursa biri
Yaşayamadığım o yaşlara,
yaş akıtmazsa
Yada o yaşları yaşatırsa,
Yeniden sevebilirim..
Ben deniz kabuklarıyla ettiğim dansı
Ertesinde tek kişilik şov ile
Sokağının ortasına emanet edersem
Yeniden sevebilirim..
Olurda dinlemek istersem
yine başka acıları
Baş tacı yapabilirsem birini
aşkımın noksan açısına
Ve buna cesaret edebilirsem
Yeniden sevebilirim..
Bir gün birine ömrümün tokatını atıp
Bundan zerre pişman olmazsam
Yeniden sevebilirim..
Yılmışlığın yılbaşında,
Közü bitmiş bir ateşle
körüne dek sabahın
Ayazında uykuya tercih edilirsem
Ve kızamazsam
Yeniden sevebilirim..
Bir gün tam olmayan aklımla
Beraber hazırladığımız zehirli suyu
Beraber içersem yirmi lira uğur'una
Yeniden sevebilirim..
Tel toka almak niyetiyle uzattığım ele
Çılgınlık yapıp elini uzatırsa biri
Yeniden sevebilirim..
Durduk yere karşımda başkası
için gözyaşı dökerse
Ve bunu kaldırabilirsem bir kez daha
Yeniden sevebilirim..
Benden daha çok sevdiklerini söyleyip
Beni en çok seveceğine inandırırsa
Beni ihtimaller dahiline sokup,
istisnasız kendine aşık ederse.
Bende buna tahammül edebilirsem
Yeniden sevebilirim..
Konuşacaklarımı biriktirp
Sesini duymamla unutursam
birikip taşanları,
Yeniden sevebilirim..
Aklımın almadığı bir çok soruyu boş bırakıp
Kağıttaki ad soyad kısmına nasılsa beni seviyor gibi yüzsüzlük içeren cümleler yazıp
O sınavdan yüz almayı umarsam
Yeniden sevebilirim..
Olurda ilk gidişimde çok sevdiğim tiyatro gibi
Tadını dahi bilmediğim birşeyi
Biri yüzünden seversem ilkinde
Ve omuz omuza geçen mücadeleyi
İki tarafında kazandığını bilirsem
O zaman yeniden sevebilirim
Ve o gün yeniden sevinebilirim..
Ben eğer yaşanmamış çocukluğumu bulursam birinde
Unutursam o gün ve öncesini biriyle ve bir inde
İşte o gün yeniden sevebilir
Tamda o gün yeniden sevilebilirim..
En Çok Yaz'madığım Mevsimde Üşüyorum
Yar araladım tüm sıklıkları,
Esen rüzgar içimden geçiyor
Yağan yağmur dibime düşüyor artık
En çok seni yaz'madığım mevsimde üşüyorum..
Düşlediğim ne varsa düşüyor,
Buz kesiyor bileklerim
Bilemedim yaraladım.
Haketmediği şiirleri bir kadına yazdım,
Öyle hissediyor,susmuyor dedikleri
Bir kadında yaşadım
Hak edemeyeceğim şiirleri
Aslında şiirlerin haketmediği bir kadınla aştım,
Bana müstehak tüm engelleri.
Dengeleri bozuk hayatın,
doruklarında şaştım.
Donuk dudaklarımda adın,
Aşınan sevgimde söyle:sana hak mı?
Araladım,
Kozmik odasındasın gönül kapılarımın.
Dertler silsilesi çok ardımın
En arka köşede oturdum
Köşede kalmış hayatımı düşünüyorum..
Ve ben en çok
Seni yaz'madığım mevsimde üşüyorum..
1 Kasım 2015 Pazar
Akvaryumdaki Özgürlük
Yazdıklarım ağzımdan çıkmadıkça
Bunu bir isyan olarak algılamayın
Zira isyanı konuşmakla başlatabilirdim
İsyanla işim olmaz benim.
Hem öfke duygumun sinyallerini kapattım
Bilmediklerimi okuyamıyorum
Senin bildiklerinle yaşıyorum
Benden istediklerin çok değil biliyorum
Lakin çoklarını tamamladığım hayatımın
Azlarına mı takıldın bilmiyorum
Ben yanlışların çoklarını azalttıkça sen azlarıma çok baktın.
Bakmamam gereken gözlere çok battın.
Sanırım içime çok attım
Şeklime aldanan gönüller çok arttı.
Anne yardım et bu efkar beni dağıttı.
Ama kızma içmediğim sigaraları saçımla astım.
Sakalıma hapsettim ihanetleri ve ibnelikleri.
Lanetlendim sanırım ne dersin
Hem hayallerimi toplamıştım saçımda
Açımda duruyordu o silüetin.
Hani uzaklarında gözlerimi yaşartan.
Şaşırtan tepkileri yeşerten yosunlar
Yetişemediklerini o deniz kenarına bıraktım.
Şimdi umrumda olmayanlar da doysunlar.
Sende takılma artık
Okayanus kıyısında duran akvaryumdaki öz hürlük
Özgürlük değildir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)