17 Ağustos 2015 Pazartesi
Çaydaki Sefalet
Dost başa bakar düşünense
dibini görür baktıklarının
Görmeden sayabiliyorum üstüne bastıklarının
Minik ayaklarınla cinayet
işliyorsun ben dibinde kaldıkça,
Düşman mı oluyorum astıklarınla?
Son kez görüyorum düşman bile olmamak için.
Son kez örüyorum seni satırlarımın keskin ucuyla.
Sen son kez dön önümde
4 nala koşar gibi bir nara daha at,
üstünde tepindiğin duygularımın
Bitsin artık rezillik fiyaskon.
Sana unutturacaklarımı hatırla
Akıllandıkça kendine saldır.
Geçmemiş olan yaralarına sarıl
Bana acımadığın kadar acı kendine!
Beni acıttığın kadar acımanı istemem,
Zira kötü olmak bana yakışmaz..
Tuzluktaki Riyakar
Kapakları açık kalmış gözlerinden
doğmamış çocuk ihaneti akıyor
Tamamını almıyor göz çukurların
Adiliğinin görünmüyor ucu bucu
Kalemim yazmıyor kopcası düşmüş duygularını!
Sürgüsünü kapattım duyduklarımın
Beynimde şıp şıp damlayanlar
yetiyor da artmıyor artık
İçinde yaşamayan bir ceninin günahını taşıyorsun
Kalbimden bir bağ daha kesiliyor
Işıklarım sönüyor artık.
Aç sevgiye gönlüm zaten aralıktı
En güneşli günüm alacakaranlıktı
Önemli olan birbirini tamamlamaktı
sen beni tam anlamamışsın..
Seni olduğun gibi de kabullenirdim ama
Sen tam olmamışsın kızım..
Şekerlikteki Yalan
Gözünü diktiğin yalnızlığım
Acıyla müşterekti zaten.
Yalandan bir parçasında bulunduğum hayatının son evresini yaşıyorum.
Yalanlarının minaresine kılıf
uydurmak meşgalem artık.
Öyle hemen uğurlamaya niyetim yok
Yargılamak haddime değil velakin;
Satırlarımda seni yüzdürme
ihtiyacı artıyor günden güne.
Tatını bilmediğin bir girdabın
dönemeçlerine aldandın
Kendine güvenin, kelime denizimin en derin yerlerine sürükledi seni.
İstiskal, gurur ve yalandan üç şeyle
benim adam'a düştün
Üç yanı sessizlik kalan yanım sabırla çevrili.
Güvertesi sıkıntı dolu bir
geminin konteynerine aitsin
İçinde bana ait olmayan birçok şey
Beni senden koruyor.
Birşeylerin tamamlanması için
birşeyler eksik kalıyor.
Ve sanırım son buluyor artık
Cesedini kalbimin açıklarında bulup,
Canımın acımayan kısmına ekliyorum.
Tuzluktaki Şeker
Hatıran yeter
nasibimse gülüşlerin
Acıya gem vursa saklı düşlerin
Bu benim miladım olsa
Eminim hep seni düşlerim,
Düşledikçe eksilirim
Vazgeçilmezdir bitmesi,
başlayan birşeylerin.
Tükeneceğiz seninle
Yazılmış şarkılar dinlenecek
Söyleyenlerin ağzından
Tühleneceğiz bizatihi
Yaşadığımız için şarkıyı
Yaşattığımız için acıyı..
Gönül bahçesinin sevdiği narı
Dışardan görünenden
çok iyilik var içinde.
Tutkuyla kenetlenmiş tanelerin.
Bilmek isteyen katlanır zahmetine,
Tek tek bakar doyumsuz tadına
Bilmek istemez boş verir
Uğraşmaz kimisi,
Bir misal,
Tuzluktaki şeker midir?
Yoksa olması gereken mi?
Bakmadan atanlar olur
Bilmeyip bilmek istemeyen..
Görmeden bakanların
Görmemesi gereken..
Elinin tersiyle itip faydasından
hiç haberi olmayan.
Aldanma kalıbına!
Ya dök ya iç yok öyle biraz.
Rimelle kirpik parmaklıklarını
Sürgün eylediğin eyliner çizgilerinin
Göz arsalarında özgürlüğümü ilan et
Kaşını kaldırabildiğim kadar
şaşır,bana aşık olunca,
Göz çukurlarına hapset.
Yüzünün başkenti
Dudaklarının arası olsun
Duyduklarım dudaklarından
arsam olsun..
Şekerlikteki Tuz
Yıllarca aradım,
Karşında bulduğum huzuru,
Geçen zamanın seninle tatlanması,tatlılığından..
Bilmeden atamam seni çayıma bekleyeyim biraz,
Belki caya atılmazsın,
Belki çay hak etmiyordur seni kimbilir,
Belki bana özelsin
Belki tuzsun şekerliğimde,
sadece benim bildiğim,
Bana karış ayranın olayım,
Tadın kalsın dilimde
Sende hayranım ol
Tahtın kalsın gönlümde..
Kötülükten eser yok gözbebeklerinde
Esir olmuş kötülüklerin mabedi duruyor karışığın kahve renginde,
Beyazlığı sarıyor kötülüklerin etrafını,
Bana denk gelişinle bembeyaz öbek öbek,
Hukukun bitti öldüler,
Hakkın rahmetli,
üzerlerine olsun..
Çift odalı hapisane gözlerin,
Kapa bir odasını
bana bakarak,
Oluru var desin gözüne ayak uyduran dudakların,
İster tutsak eyle bir gülüşüne
İstersen de kirpiklerinden
as beni..
Şekerlikteki Acı
Sorunun sadeliğinden çok güzelliğinin sarhoşluğunda kaybediyorum cevabımı,
Bu kadar güzellik bir arada olabilir mi diye?
Vardır diyorum,
Bu güzellikte
Bir tuzak muhakkak vardır,
Her hödüğün gelmeye
cüret edemediği
Yada bu güzellik,
senin kalkanın olmalı
İçindeki şekere
bodoslama dalanların çeperi
Nirvanası sen olmalı
gönül tokluğumun.
Herkes sevmemeli
Yahut bir kişi sevmeli,
Çocukluğumuzdaki gibi
verdiğini geri almamalı.
Hapsetmeli güzelliğinin
gayya kuyularına.
Ve sevmek isteyenin şekerliğindeki acı olmalı,
Kabullenebildiği tek şey
şeker olanın..
Kiralık kelimelerimin ev
sahibi olmalı dudakların
Misafirliğe gelen cümleler benden duydukların olmalı,
Eşlik etmeli göz altlarına
alnından düşen saçların,
Gülüşlerin yasaklanmalı,
değer bilmeyenlere.
Gülüşler eksilmeden
doldurulması güç
gamzen,eksik kalmalı.
Belki bana saklanmalı,
Gömülüp sonsuz boşluğa
Yaşatılmalıyım ölene dek..
13 Ağustos 2015 Perşembe
Herkesten Bana Çay Söyleyin
Devir başkalaştı
Ama aynı bokun morcivertini yaşıyoruz
İnsanlarsa olabildiğine laçkalaştı
Devir de helal lokmayı haram yedirtenlerin devri olma yolunda büyük bir adım attı
Parlement bozulalı çok oldu
Marlboranın şimdilik paketi degişti
Taautçular soyuna tapmaktan çırılçıplak
Paraya tapanlar unuttuyor hep
Paranında ölüm gibi dini olmadığını.
Dayanamıyorum artık
Olmazdım böyle kahrolası
Kafamda deli sorular birbiriyle çakışıyor
Ne yaptığımı da bilmiyorum ne
yapmaya çalıştığımı da
Zaten sigara da kullanmam ben
Banane soyperestlerin çıplaklığından
Starbucks'a gidip oralet var mı diye soracağım
Cebimde 68 lira var,ölümse beni bekliyor
Bi çayla toparlardımda derdim çok bu sefer
Herkesten bana çay söyleyin..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)